Gelibolu'da Gezelim -1

Sardalya Festivali yaklaşırken biraz da Gelibolu'yu tanıyalım. Hallac-ı Mansur, Bayraklı Baba ve Namazgah aynı yol üzerinde. Hallac-ı Mansur dini konularla ilgilenen biridir. Kendine ait inanışları yüzünden Bağdat'ta öldürülmüştür ve türbesi oradadır. Fakat bu geleneğin yedi makamından biri Gelibolu'dur. Türbede kimin yattığı bilinmese de tarihi yapı niteliği taşıdığından ziyaret edilir.

Bayraklı Baba ise Karaca Bey'e adanmış bir anıt mezardır. Bu anıt mezar küçük bir bahçe içinde ve mezarın etrafı ise çeşitli boyutlardaki bayraklarla donanmıştır. Yöre insanı ve turistik amaçlı gelen ziyaretçiler, burayı adak adamak için kullanırlar. Ev almak, sınav kazanmak,evlenmek ve birçok dileği isteyenlerin ilk durağı olan Bayraklı Baba'nın bir de öyküsü vardır.

Karaca Bey, Osmanlı Donanmasında bir denizcidir. Marmara Denizi açıklarında Bizans ile yapılan bir savaşta şehit düşmüş ve donanmanın merkezi olan Gelibolu'da defnedilmiştir. Savaş esnasında zor duruma düşen Karaca Bey, elindeki bayrağı düşmana kaptırmamak için bayrağı küçük parçalara bölerek yutar ve sonrasında yaralanır. Askerler onu yaralı olarak bulduğunda ise bayrağı sorar ve o da yuttuğunu söyler. Arkadaşları inanmaz tabi onun üzerinde midesini yarar ve küçük bayrak parçaları midesinden çıkar. Vasiyeti ise mezarından hiç bayrak eksik olmamasıdır. O gün bugündür burada bayrak hiç eksik olmaz.

Bayraklı Baba'nın biraz ilerisinde ise Namazgah bulunur. Bu namazgahın özelliği ise kapalı alanının bulunmamasıdır. 1407 yılında Hacı Paşaoğlu İskender tarafından inşa ettirilen bu açık namazgahda dönemin denizcileri sefere çıkmadan önce namazlarını kılarlardı. Boğaza ve Marmara Denizi'ne hakim konumda olan namazgahda iki mimber, mermer bir mihrap ve çevresinde süslü pencereler bulunuyor.

Bir sonraki yazı için;
https://canakkale-17.blogspot.com/2018/07/geliboluda-gezelim-2.html